Ve yanında sıralanmış insanlar…
Ve bu insanların pahalı oltaları...
Ve pahalı oltaların ucunda güzel yemler...
Kollarında pahalı saatler ve lüks kıyafetler...
Ne de güzel poz veriyor pahalı olta sahipleri...
Senin elinde ise;
Kırığını bantla yapıştırdığın, emektar bir olta…
Oltanın ucunda ise,
Öğle yemeğin olan simitten kopardığın bir lokma...
Etrafındaki alaycı bakışlarla,
İçinde bulunduğun zorluğa,
Nasıl konsantre olacaksın?
Kısmetinin peşinden,
Tereddüt etmeden attığın oltaya,
Gelecek balığı düşünebilecek misin?
Ve kısmetin olan balık,
Takılınca emektar oltana,
Onca olta arasında seni bulan kısmete,
Ve o kısmeti sana verene şükredecek misin?
Farz et ki oltan kırık ve senin balık tutman gerekiyor.
Çözüm bulup kırık oltaya “ya nasip” diyebilecek misin?
Farzetki....
YanıtlaSil