RE RE RE - RA RA RA

  


Gazzelilerin son sığınağı Refah bombalanıyor. 

İnsanlar diri diri yakılıyor. Göz göre göre… 

Gazzeliler çaresiz, dünya ise sessiz…

Dünya Gazze’ye sessiz…

Oysa dünyada ses var, hem de çığlık çığlığa…

Konserler her zamanki coşkusunda… Festivaller desen aynı… Partiler, kutlamalar, kokteyller… İnsanoğlu hiçbir zevkinden geri kalmıyor. Anlık hazlar çoktan boyunu aşmış… Hele stadlar… Tıklım tıklım dolular stadlar… 

Dünyada Gazze için sesini çıkaran insanlar yok değil! Ama bir stat dolusu taraftar hepsini bastıracak güçte… Hiçbir slogan, “Beraber yürüdük biz bu yollarda.” şarkısının coşkusunu geçemiyor. Hiçbir pankart, tribünü boydan boya kaplayan takım flamasından büyük değil! Ve hiçbir samimiyet, taraftarın takımına olan bağlılığından güçlü değil!

Gerçekten böyle mi? Katliama uğrayan bir halkı savunmaktansa… Bir futbol takımını tutmak daha mı samimi? 

 

Evet, Gazzelilerin son sığınağı Rafah’a da saldırdılar. Yine insanlık dışı, yine barbarca… 

Dünyanın bir yerlerinde insanlar yine sokaklara çıktı. Bu barbarlığı protesto etmek için. Pankartlarla, sloganlarla, kefiyelerle ve yürekleriyle… Sessizce toplandılar, sessizce yürüdüler, sessizce haykırdılar ve sessizce dağıldılar…

Ve onların sesleri yine duyulmadı…

Sesleri bir yerlere ulaşmadı…

Sesleri hiçbir sesi bastırmadı…

Sessizdiler ama samimiydiler…

Saflarını belli ettiler…

Karıncanın ateşe su taşıması gibiydi…

Namazla başladı ve namazla bitti…

 

Dönüş yolunda metroda…

Vagonlar şampiyon takımın taraftarları ile doluydu. Boyunlarında takımlarının atkıları, dillerinde şampiyonluk şarkıları…

Bir yanda;

Havai fişek eşliğinde yapılan tezahüratlar, coşkulu alkışlar, zafer sarhoşluğu…

Diğer yanda;

Bombardıman eşliğinde çocuk çığlıkları, haykırışlar, şehadet sarhoşluğu…

Hayat;

İstesek de istemesek de, yönümüzü belirlememizi istiyor.

 

Oysa taraftarlarla protestodan dönenler aynı yönde ilerliyor. Trenin gidiş yönü aynı ama ya kader çizgimiz?

Bir yanda kulağımızda yankılanan tezahüratlar…

Re re re - Ra ra ra

Bir yanda zihnimizin ve kalbimizin attığı Gazze…

Gazze… Gazze…

Bir yandan ise kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden yağan bomba sesleri…

Bum! Bum! Bum!

 

Re re re - Ra ra ra

Gazze… Gazze…

Bum! Bum! Bum!

Ne kadar garip değil mi? Ne kadar rahatsız edici, iç burkucu… Ama içinde bulunduğumuz durum bu!

 

Bu kadar siyahlığın olduğu dünyada…

Her şeyin birbirine karıştığı günümüzde…

Güzelliklerle çirkinlikler, iyiliklerle kötülükler birbirine karıştığı gibi;

Tezahüratlarla hassasiyetler de birbirine karışmış durumda…

Bu sahnenin de elbet bir sonu var!

Ve o sahnede biz nerede olacağız?

Aslolan bu!

 

1 Yorumlar

Yapılan yorumlar onaylandıktan sonra gözükmektedir.

  1. Elinize sağlık, günlük sevinçler ne kadar oyalayıcı. daha ilk okulda hangi takımlısın diye sordular. Oysaki taraf olunacak tek bir yan vardı, iyilerden misin?

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski