Değişmeyen tek şey değişimdir derler. Doğru mu ki bu? Sanki doğru. Herşey her an değişiyor. İnsanlar değişiyor, aileler değişiyor, toplumlar değişiyor.
Fiziksel değişimi görmek zaten kolay. Ehliyetinizdeki fotoğrafa bakın. Kim ki o? Size benziyor ama sanki siz değil. “Değişmişim biraz” diyor insan. Yüz hatları biraz sarkmış mı ne? Bakış aynı ama.
Fiziksel değişim belli, dışarıdan da hemen anlaşılabiliyor. Peki ya içerideki değişim? Esas olan o zaten.
İnsanın iç dünyası da değişir mi? Hayalleri, istekleri, hedefleri değişir mi?
Zeynep, hep insanlara yardım edebileceği bir mesleği olsun istemişti. Eczacılık okumayı bu yüzden istemişti. Okul bitip de mesleğe girince, kendi eczanesini açmıştı. Bir kenar mahallede, daha çok emeklilerin oturduğu bir bölgedeydi eczanesi. Hastalarına sadece bir eczacı gibi değil, kızları gibi yardım ederdi. Onların her türlü işlerine koşturur, insanlara umut verirdi.
Başlangıçta işler yolundaydı. Hastalarının gerçek ihtiyaçlarını görür, gereksiz ürünler satmaya çalışmazdı. Ama ilaç sektörü pek de hayal ettiği gibi değildi sanki. Sektör ondan gerekli olup olmadığına bakmadan fazla fazla ilaç vermesini, kozmetik reyonu kurmasını, sadece bazı marka ilaçları satmasını bekliyordu. Zeynep zorlanmaya başlamıştı.
İnsanlara yardım etmek isteğiyle yola çıkmıştı. Oysa artık bırak destek olmayı, zarar vermeye başlamıştı. Evet ticari olarak işleri iyiydi. Rahat bir hayatı vardı, araba bile almıştı kısa sürede. Ama hayat böyle mi olmalıydı? Birilerinin kazanması için birileri kayıp mı etmeliydi?
Zeynep rahat bir hayat yaşamakla amacı arasında kalmıştı. Bir şeyleri değiştirmesi gerekiyordu belki de. Bu eczane onu amacına götürüyor muydu, yoksa amacından uzaklaştırıyor muydu?
O, zor olanı tercih etti. Amacına yönelik olarak dönüşmeyi tercih etti. Eczanesini kapattı. Sakınmalarını artırdı. İnsanlara yardımcı olmaya, şifa olmaya, onların komşuları olmaya devam etti. Etrafına hep fayda ve güzeliik verdi. Bildiklerini anlattı, iyi insanlar yetiştirme gayretinde oldu. Evlendi, çocukları oldu. Hep tebessümlü oldu.
Amacı hiç değişmemişti. Bu amaca onu götürecek hedefleri ise artık farklıydı. Zeynep dönüşmüştü. Bilerek, isteyerek farklılaşmış ve özgür olmayı tercih etmişti.
İnsan farklılaşır. Kontrolünde olmadan değişir çoğu zaman. Bu kolay olandır. Farklılaşmayı yönetmek ise zordur. Kontrollü bir şekilde farklılaşabilir, dönüşebilir insan. Amacına yönelik olarak hedefler oluşturup daha mutlu ve başarılı olabilir.
Prensipleri için değişmeyi göze alanlar ve daha iyi bir versiyonuna dönüşenler… ne güzel bir dönüşümdür bu…
YanıtlaSilDönüşmek; hedef doğrultusunda farklılaşmak..
YanıtlaSilAmeller niyetlere göre, diyoruz. Ama hiç samimi davranmıyoruz. RABbim bizleri samimi olanlardan eylesin.