Ama mutlu olmak için evlenmek yetecek miydi?
Burcu da mutlu olacağını düşünerek böyle bir adım attı. Çok düşünmeden, irdelemeden bir adama evet dedi.
Çok güzel gidiyordu her şey. Birlikte geziyorlar, dolaşıyorlardı. Alışveriş yapıp yemeklerini de birlikte yiyip öyle evlerine gidiyorlardı. Bir süre böyle devam etti. Burcu, artık evlenme moduna girmişti ve doğru insanı da bulduğunu düşünüyordu.
Biraz birlikte zaman geçirince Faruk’u tanıdığını düşündü. Hayat o kadar güzel geliyordu ki o zamanlarda… Sanki hiç olumsuz bir şey olmayacak gibiydi. Faruk’la beraberken her şey çok güzeldi onun için. Her şeyin mükemmel olduğunu düşünüp düşünüp mutlu oluyordu. Bir de kendisini tutamayıp arkadaşlarına anlatıyordu.
Burcu için her şey çok güzel görünüyordu. Ailesini de dinlemiyordu. Bu ilişki ile alakalı kendisine olumsuz şeyler söyleyen diğerlerini de... Çünkü Burcu kendi iç sesini dinlediğinde ne olursa olsun evlenmeliydi. Hem etraftan ‘’evlilik ne zaman?’’ diye soranlar da artık bunaltmaya başlamıştı.
Burcu ile Faruk ilişkisinde zaman geçtikçe ufak ufak tartışmalar başlamıştı. Burcu’nun çok üzüldüğü ve kırıldığı yerler gittikçe artmaya başlamıştı. Ama “olsun, her ilişkide olur”diyerek süpürüyordu halının altına…
Nişan, düğün derken Burcu çok istemiş olduğu evliliğini gerçekleştirmişti.
Ama bu arada pek çok yakınını kırmıştı… hem kendi ailesi hem de yakın arkadaşlarından…
Çünkü onlar Faruk’un kötü alışkanlıkları olduğunu Burcu’ya anlatmak istemişlerdi. Ama Burcu dinlememişti.
Dinlememişti çünkü artık evlenme vaktinin geldiğini düşünüyordu. Bu konuda aşırı bir isteği vardı. Ayrıca, evliliğin ona mutluluk getireceğine inanıyordu.
Burcu daha evliliğinin ilk zamanlarında bir şeylerin farkına varmaya başlamıştı. Faruk, Burcu’ya karşı önceki gibi davranmıyordu. Ailesinin söyledikleri aklına gelmeye başladı. “Bu muydu yani” diyordu. Faruk ile konuşmak istiyor ama hep tartışma ile sonlanıyordu. İstekleri hep havada kalıyor ve gün geçtikçe mutsuzluğu artmaya başlıyordu. Karşıdaki insanlahayatını birleştirmişti ama onunla konuşamıyordu bile… Konuşamıyorsun, paylaşamıyorsun, ihtiyaçlarımız oluyor hayatta, onları gideremiyorsun. Burcu zaman ilerledikçe hayal kırıklığına mı uğradım diyordu. Bir taraftan, “yok düzelir belki” diyordu kendi kendine. Ama düzelmeyeceğini de sanki içinden bir ses söylüyordu ona.
Burcu artık bu durumdan bunalmaya başladı ve çözüm arayışına girdi…
Çözümü doğru bulamayınca insan, sonrasında olanları içine atarak depresyona girmeye başlıyor. Olaylar üst üste geldikçe bu durum daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor.
Peki neydi Burcu’yu bu yanlış evliliğe sürükleyen?
Neden birçok insan gibi mutlu bir adım atamadı?
Peki Burcu, doğru olanı nasıl seçebilirdi?
İnsan hayatta hep bir seçim yapar. Bu seçimlerini de doğru yapması gerekiyor.
Burcu süreç ilerledikçe tahammülsüz bir duruma geldi. Antidepresan almaya başladı.
Peki bu muydu hayal ettiği dünya?
Mutlu olacağını düşünerek çıkmış olduğu bu yol neden ilaç kullanmaya kadar gitmişti?
İnsan mutlu olmak ister. Ama karşıdaki insanı gerçekten tanımadan mutlu olabilir mi?
İnsan mutlu olmak ister. Ama mutlu olmak için doğru yerde doğru bedeli ödemeyi göze almaz.
Sonrasında ise istemediği büyük sonuçlar ile karşı karşıya kalır.
Hayatımızda mutlu olmak için, başarılı olmak için gerçekten doğru fedakârlıkları yapabiliyor muyuz?
Mutlu olayım her şeyimi veririm der insan…
Ama samimiyse eğer mutluluk ve başarı çok basitti…
Peki insan nasıl mutlu ve başarılı olur?