Köpeğin Adını Duman Koydum



Güneş ışığı perdenin arasından içeri süzülerek girmişti. Yatağın karşısındaki dolaba vuruyordu. Oradan da tüm odayı aydınlatıyordu. Dolabın parlak yüzeyinden yansıyan ışık yüzüne de vuruyordu. Tüm bu ışık oyununa rağmen kendini zorlayarak uyumaya çalışıyordu. Derken odaya annesi girdi “Hadi uyan bakalım çırak, bugün işteki ilk günün.” dedi. Birden Murat’ın aklına amcasının dükkânı geldi.

Murat’ın zihninden uykunun verdiği pus kalkınca içini sıkıntı bastı. Sıkıntısı dün gece uykuya dalmadan önceki haline dönmüştü yeniden.  Amcasının bir terzi dükkânı vardı, açtığı günden beri yalnız çalışıyordu. Murat da bu yıl ikinci sınıfa başlayacaktı. Bu nedenle babası yaz tatilini evde geçirmesini istememişti. Bunun yerine kardeşinin yanında çalışmasını uygun görmüştü. Babasının amacı Murat’ı hayata daha iyi hazırlamaktı. Ancak bu fikir Murat’ın pek hoşuna gitmedi. Kendince, okula giderek bir yaz tatilini hak etmişti. Kendisine ait olan oyun dünyasından yeterince uzaktı zaten. Arkadaşları mahalleye inip oyunlar oynayacakken, o amcasının yanına çalışmaya gidecekti. Babasının paraya da ihtiyacı yoktu ki, neden ondan böyle bir şey istemişlerdi? Mutfağa doğru gittiğin de kahvaltı sofrasını hazır gördü. İstemeyerek de olsa yavaşça yemeğini yedi. Zora ki giyinip omuzları düşük, ağır adımlarla kapıya doğru ilerledi.

​Murat apartman kapısından çıkmış sokak da ilerliyordu. Okulun olduğu zamanlar dabu saatlerde mahalle çok hareketli olurdu. Ancak şimdi açılan birkaç dükkân haricinde kimsecikler yoktu. Murat sokağın köşesine doğru giderken içini bir korku sardı. Bu korku ona çok tanıdık geldi. Kocaman bir köpeğin okul servisini kovaladığı zamanları hatırladı. Her gün sokağın başında servisin geçmesini beklerdi. Geçtiklerinde dişlerini gösterip servise doğru koşardı. Havlaması Murat’ı servisin içinde pek korkutmuyordu. Ancak şimdi kendisini koruyacak bir metal yığını içerisinde değildi. Korku onun karnında bir boşluk gibi başlayıp, ağzında garip bir tat bırakırdı. Köşeye yaklaştıkça korkuyla dolduğunu hissetti. Sokağın köşesini döndüğünde köpeği yine aynı yerinde gördü. Servise doğru hareketlendiği gibi Murat’a doğru hareket etmemişti. Murat önce biraz çekindi ve duraksadı. Bu hareketin köpeğin daha fazla dikkatini çekeceğini düşündü. Korkusuna rağmen yeniden adımlamaya başladı. Köpeğe biraz daha yaklaşmıştı ki kuyruğu gözüne takıldı. Murat yaklaştıkça kuyruğunda ki hareketlenmeler artıyordu. Bunun iyiye işaret olduğunu düşünerek yürümeye devam etti. Artık köpeğin kendisinden hoşlandığından emindi. Az önce ki korkusu yitip gitmişti. Servisin içindeyken dişlerini gösterdiğinde canavara benzetirdi. Etrafta koşturup dişlerini gösteren bu canavar şimdi tüylü bir peluş oyuncak gibi görünüyordu. Murat gideceği yönden köpeğin olduğu yöne doğru döndü. Yaklaştıkça köpeğin kuyruğu daha çok hareketleniyordu. Kafasını aşağıya doğru eğip Murat’a bakmaya devam ediyordu. Murat köpeğe daha da yaklaşıp elini onun başının üstüne koydu. Murat, gösterdiği cesarete kendisi bile inanamıyordu. Yanında bir başkası olsaydı bunu asla yapamazdı. Biraz köpeği sevdikten sonra amcasının dükkânı aklına geldi. Köpek ile vedalaşıp yoluna devam etti. Daha önce bu yolu yalnız yürümemişti. Fırının önünden geçerken mis gibi ekmek kokusu burnuna çarptı. Az önce yarım yamalak kahvaltı yaptığını hatırladı. “Ekmek gerçekten de bu kadar güzel mi kokuyordu.” diye geçirdi aklından. Keyifsiz uyandığı gün güzelleşmeye başlamıştı.

Amcasının dükkanına geldiğinde onu çalışırken gördü. Murat’ı görünce

- “Gel bakalım çırak.” dedi.

Murat biraz çekinerek dükkâna girdi. Amcası onunla biraz sohbet ettikten sonra,

- “Bak orada toz bezi var, onunla etrafın bir tozunu al.” dedi.

Murat isteksizce toz bezini eline aldı. İşi bitmek üzereyken amcası bu seferde kumaşları gösterdi.

“Şunları bir katla bakalım.” dedi.

Her görev bitmesine yakın amcasından başka bir görev geliyordu. Sabah fırından gelen kokuya benzer bir koku etrafı sardı. Acıktığını düşünürken amcası

“Bak karşıda kebapçı var, kendine bir dürüm söyle.” dedi.

Murat’ın içi birden heyecanla doldu. Hiçbir yemek saatinin gelişine bu kadar sevinmemişti. Yemeğini almış gelirken amcası bakkaldan gazoz alabileceğini söyledi. Yemeğini bitirip gazoz almaya gittiğinde Arda ile karşılaştı. Okuldan arkadaşı Arda, bakkalın oğluydu. Murat, Arda'yı görünce hem çok şaşırdı hem de çok sevindi. Amcası yapılacak başka iş olmadığını, öğleden sonra Arda ile oynayabileceğini söyledi. Tüm öğlen sonrası da Arda ile oynayarak geçti. Akşama doğru amcası “Yarın yine görüşürüz.” deyip Murat’ı gönderdi.

​Uyandığı zaman gün pek de eğlenceli gözükmemişti. Fakat gün biterken yarın neler yapacağını düşünüyordu.  Uyumadan önce bugünü düşünmeden uykuya dalamadı. İstemeyerek uyandığı bir güne başlamıştı. O çok korktuğu köpeğin başını okşama cesareti göstermişti. Gün içerisinde ona göre sıkıcı ve ağır işlerle uğraşmıştı. Fakat işleri hallettikten sonra çok güzel bir yemek yemişti. Üstüne en sevdiği gazozu içmişti. Tüm yaz uzak kalacağını düşündüğü arkadaşlarından biriyle karşılaşmıştı. Onunla birlikte oyun oynama fırsatı bile bulmuştu. Yaşadıklarını ayrıntılarıyla anne ve babasına anlatmıştı. Yemekten sonra çok geç olmadan yatağına gitmişti. Yeni bir güne hemen başlamak istiyordu.

​Bu düşünceler ile yatağında uzanmış, uykunun gelmesini bekliyordu. Tavanı izlerken babası odaya girdi. Yatağa oturup Murat’ın başını okşamaya başladı. Onun neler düşündüğünü tahmin edebiliyordu. Önündeki uzun hayat böyle olacak oğlum. Dezavantaj gibi görünen şeyler avantaja dönüşecek. Her avantaj, dezavantajı ile birlikte gelecek. Hiç gitmek istemediğin bir yolda korkularını yeneceksin. Çalışmak istemediğin bir işte, hayatın lezzetli anlarını yakalayacaksın. Bir önceki düşüş olmadan sonraki yükseliş, yükseliş gibi gelmeyecek. Hayat bu güzel dalgalanmaların bütünüdür.  Dalganın alt kısmında pes edersen, üstünü hiç göremezsin. Tüm bu öğütleri verirken “Neler diyorum ben sekiz yaşındaki çocuğa…” diye içinden geçirdi. Murat’a baktığında çoktan uykuya dalmış olduğunu gördü. Murat’ın babasının yüzünde bir gülümseme belirdi. Odadan çıkarken Murat’ın sesini duydu…

- “Köpeğin adını Duman koydum baba” …

Yorum Gönder

Yapılan yorumlar onaylandıktan sonra gözükmektedir.

Daha yeni Daha eski